Liyakat, her toplumun ve kurumun temelidir. Ülke olarak bu konunun neresindeyiz, toplum olarak bunun ne kadar farkındayız veya konu kendimiz olunca liyakatsizliği umursamaz bir tavır mı sergiliyoruz görüşü, başka bir tartışmanın konusu olsa da liyakat, bir kişinin işe alınmasında ve görevde yükselmesindeki en önemli ölçüt olmalıdır.
Liyakat, sadece kişinin sahip olduğu bilgi ve becerilerle ilgili değil, aynı zamanda işi doğru ve etkili bir şekilde yapabilme yeteneğiyle de ilgilidir. İşte tam da bu nedenle işi bilenlerin işi yapması gerekir. Gerçi toplumumuzda genelde herkes her şeyi bildiğini iddia eder, bilmese de tepeden inme bir şekilde geldiği yerde bir başkasının emeğini kendininmiş gibi gösterir ve bir şekilde birilerinin üstüne basa basa ilerlemeye devam eder. Böyle işyerlerinde alttaki personelin çalışma motivasyonu da kuruma olan aidiyet duygusu da azalır. Yani aslında burada karakterin, iş etiğine sahip olmanın, vicdanın, iletişim becerilerinin de önemi ortaya çıkıyor.
Bir kurumun başarısı, o kurumdaki her bir bireyin işini en iyi şekilde yapmasına bağlıdır. Liyakat, sadece bireyler için değil, aynı zamanda kurumlar için de önemlidir. İşini bilen, işini severek yapan ve en önemlisi de işini doğru şekilde yapan bireylerin bulunduğu bir kurum, başarıya giden yolda önemli bir adım atmış demektir. Çalışanların huzurlu, mutlu, aidiyet duygusunun yüksek olduğu yerlerde başarı kaçınılmaz bir son olsa da tam tersi durumların yaşandığı yerlerde başarısızlık bile isteye gidilen bir son haline gelir.
Görevde yükselmeler veya işe alımlar konusunda liyakat esas alındığında, insanlar o kuruma ve geleceğe daha umutlu bakarlar. Çünkü liyakat, adaletin ve eşitliğin sağlandığı bir ortamın varlığını gösterir. Herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu, işini en iyi şekilde yapabilenlerin ödüllendirildiği bir sistem, toplumda ve kurumlarda güvenin ve umudun artmasını sağlar. Ancak torpille işe alakası olmayan kişilerin bir yerlere getirildiği kurumlarda hoşnutsuzluk, geleceğe dair umutsuzluk ve güvensizlik artar.
Liyakatin olumlu yanlarına bakarsak sadece iş hayatında değil, aynı zamanda sosyal hayatta da büyük önem taşıdığını görürüz. Liyakat, insanların yeteneklerini en iyi şekilde kullanmalarını sağlar ve böylece toplumun genel başarısına katkıda bulunur. Ayrıca liyakat, insanların kendilerine olan güvenlerini artırır ve motivasyonlarını yükseltir. Liyakatin önemi, işi bilenlerin işi yapması ve liyakatle görevde yükselmeler veya işe alımlar olduğunda insanların o kuruma ve geleceğe daha umutlu baktığı gerçeğiyle daha da belirgin hale gelir. Bu nedenle liyakat her zaman en önemli ölçüt olmalı ve toplumun her alanında teşvik edilmelidir.