Demem o ki; parası olanlar için konut almanın tam zamanıymış. Tavsiye emlak satış uzmanlarından geliyor. Ve dahası yine emlak sektörüne göre, kredi faizlerinde düşüş olmadığı sürece konut satışlarında düşüş devam ediyormuş, hatta verilen orana göre düşüş yüzde 48'lere dayanmış. Yani yarı yarıya düşmüş.

* * *

Yüksek faizler konut almayı zorlaştırıyor elbette. Hele de orta ve alt gelir grubu için imkansız gibi. Gayrimenkul sektörü temsilcileri, konut satışlarının durağanlaşmaya başladığını ve faizlerin yüksek olması nedeniyle de vatandaşların konut alımını ertelediğini, kiraya yöneldiğini söylüyor. Peki onların açıklamasına gerek var mı? Enflasyonun dişleri geçmiş bir kere bütçeye, vatandaş kirasını zor ödüyor hatta ödeyemiyor bile. Bu ekonomik koşullarda, bu faizlerle bankadan kredi çekecek de başını sokacak ev alacak. Ihh vatandaş da artık frene bastı.

* * *

Bir kesim var ki, sektörün bu durağanlığını fırsata çeviriyor. Ve de 'para bankada durup yüksek faiz getirisinden mi yararlanayım. Yoksa hazır emlak sektörü dar boğaza girmişken, gayrimenkule mi yatırayım' hesabını yapıyor. Al kiraya ver, hazır kiralar da arz-talep dengesi oranında yükselmişken. Düz mantık. Yani her koşulda olduğu gibi, fırsatları değerlendirme imkanı da yine parası olana yarıyor. Yani mühür kimdeyse Süleyman o. Ama elbette bir kesim de 'hem aylık hem de toplamda yüksek faiz ödeyeceğime bir süre kirada oturur, faizler düşünce ev alırım' diye düşünüyor. İnce hesap. Ancak yüksek faiz oranlarının caydırıcılığı nedeniyle alım gücü olan bile ev alımını erteliyor demek ki. Tabii faiz oranlarında psikolojik sınırın da önemi var gibi.

* * *

Elbette müteahhitler de elini taşın altına koymalı ve faizler düşünce fiyatları arttırmamalı. Nasıl olsa faizler düştü vur abalıya olmamalı. Ama maalesef böyle bir kısır döngü de var. Kredi faiz oranları düşünce, bazı müteahhitler de konut fiyatlarına zam yapıyor. Uzun sözün kısası pek tabii, faizlerin düşmesi sadece emlak sektörüne değil, tüm ekonomiye can suyu olur.