Üslubunu ve sade anlatım dilini çok sevdiğim çağdaş yazarlardan Mine Söğüt. Hani der ya, 'girdiği kabın şeklini alan su, geçtiği yolların rengini de çalarmış'. Söğüt'ün unutulmayacak delilik hikayelerinden biri, Bir Deli Kadın... Sıra dışı, ezber bozduran, insanın sinirlerini tepesinde fiyonk yaptıran ve aynı tatla duyguları lezzete batıran...

* * *

Uzun zaman önce okumuştum, elime geçti yeniden çektim aldım. Mine Söğüt'ün Deli Kadın Hikayeleri adlı kitabını. Okumak için tam da zamanıdır diye düşünüp. Neden zamanıydı acaba. Ruhsal durum yine bana ihanet ediyordu sanıyorum. Kitaplıkta onca kitap varken, neden Deli Kadın Hikayeleri, sizce? Neyse vardır bir sebebi-hikmeti...

* * *

Özellikle de hemcinslerim, yirmibir delilik hikayesinin yer aldığı kitabın farklı satırlarında, bir parça da olsa kendinde gizlenmiş kendini buluyor. Yazar Mine Söğüt'ün bu deli kitabı, bence okuduğunuz en çarpıcı kitap listesinde yer alır yirmibir kadının öyküsünden oluşan Deli Kadın Hikayeleri.

* * *

Hele Bir Deli Kadın hikayesi var ki, 'bu toplumda kadın olmak pek de kolay değil' dedirtiyor okuyucusuna. Aslında kitaptaki tüm öyküler, farklı ruh yapısındaki kadınlara yazılmış sanki. Yaşadığımız toplumda kadın olmanın en zor, en çetrefilli yollarını anlatmış yazar. Okuyanlar hatırlar, kitapta tüm kadınlar sözleşmişçesine deliriyor sanki. Peki bir şey soracağım, biz kadınlar az biraz deli olduğumuzun farkında olur muyuz veya bunu fark edebilir miyiz? Yok canım belki de seviyoruzdur deliliğimizi. Ne dersiniz?

* * *

Kitap aslında bayağı karamsar ama gerçek yaşam kesitlerinden vuruyor. Zira kitapta yer alan kadınların öyküleri, gerçek yaşamdan esinlenerek yazılmış. Her gün bir yerlerde yaşanan, yaşatılan ama görmezden gelinen... Ve de yazılan öykülerin hemen hepsinde yalnızlık ana tema olmuş. Kadının yaşadığı bunalımlar, ruhsal çöküntüler, tacizler kadını deliliğe veya intiharın eşiğine sürüklerken okuyucuyu da içine alıyor ve uçurumun kenarlarında gezdiriyor Mine Söğüt.

* * *

Deli Kadının Hikayeleri'ni okurken, kah hüzün, kah öfke veya keyif yaşıyorsunuz. Karmaşık, karman çorman, dağınık. Ama kitabın son sayfasını okuyup, kapağını kapattığınızda şöyle derin bir nefes alıp, böylesine yoğun duyguları yaşattığı için teşekkür ediyorsunuz Mine Söğüt'e.