Duacı Antalya’nın sessiz, sakin mahallelerinden biridir. Hem kente yakın, hem de kent curcunasından kopuk, yalıtılmış hayatların semti… Ağırlıklı olarak da, başka kentlerde çalışmış, para kazanmış, emekliliğini Antalya’da yaşamaya gelmiş insanların, ailelerin yerleştiği bir bölge. Korna seslerinin değil de, hala kuş cıvıltılarının duyulduğu bir yer. Mahalle sakinlerinin huzurunu kaçıran, çevreye, yeşile duyarlı insanları tedirgin eden bir şeyler oluyor buralarda. Ciddi bir ağaç kesimi var: Yaklaşık 2-3 ay önce Şehir Hastanesi’ne yakın bölgeden başlayıp, Kent Ormanı yönünde devam eden bu ağaç kesimi merak konusu.
ENDİŞE YARATAN AĞAÇ KESİMİ
Bölgede yaşayanlar muhtara soruyor, Orman İdaresi’ne soruyor. Aldıkları yanıt, “gençleştirme çalışması”… Kasım ayında yeniden dikim yapılacak deniyor, ama kesim yoğunluğu insanları rahatsız ediyor. Hafta sonu dahil, sabah 06.30’da başlayıp, akşama kadar kesim yapıyorlar. Kamyon kamyon kütük gidiyor. Kesilen ağaçların bir palet fabrikasına satıldığını söyleyenler var. Duacı sakinleri bir imza kampanyası başlattı. Dilekçeler CİMER’e iletiliyor. Yapılan kesimlerin boyutu ve yaygınlığının endişe verici boyutta olduğu belirtilen dilekçede, “Ağaçların büyük bir kısmının kesildiği, alanın doğal yapısının ciddi şekilde değiştirildiği gözlemlenmektedir” deniyor.
MAHALLE SAKİNLERİ SORUYOR
Ve soruyor mahalle sakinleri: “Kesim işlemleri hangi kurum veya birim tarafından yürütülüyor? Bu çalışmalar hangi mevzuata veya projeye dayanıyor? Çalışmaların amacı orman gençleştirme mi, yoksa başka bir amaç mı söz konusu? Bu çalışma hangi tarih aralığını kapsayacak şekilde planlandı? Kesilen ağaçların türü ve sayısı nedir? Bu ağaçların kesimi yasal mı ve ekolojik denge gözetildi mi? Bu alanla ilgili bağımsız bir ekolojik değerlendirme veya denetim yapılıyor mu?”
HİÇBİR RESMİ AÇIKLAMA YOK
İnsanların başının üstündeki ağacı kesiyorsun, mahallesine hızarlarla dalıyorsun, fakat herhangi bir bilgilendirme, duyuru, açıklama, rıza alma yok. Mahalle sakinlerinin söylediğine göre, şu ana kadar bir bilgilendirme toplantısı filan yapılmadı. Kimse ne olduğunu bilmiyor. İnsanlar çeşitli kaynakları, ilişkilerini, çevrelerini, tanıdıklarını, eşini, dostunu filan kullanarak bilgi almaya çalışıyor. Bilgi değil tabii; sadece bilgi kırıntıları. Örneğin 11 Kasım’da yeni fidan dikimine başlanacakmış. Kim söylemiş? Gayrı resmi bir kaynak…
VATANDAŞI TAKMAYAN İDARE
Böyle bir idare olur mu? Deli Dumrul idaresi… Yurttaşı insan yerine koymayan bir mekanizma. Oysa bu kararların halka sorularak, danışarak, en azından bilgilendirerek alınması lazım… Diyelim ki danıştın, ettin, projen onay gördü; işin bitmiyor ki… İnsanlara bilgi vereceksin, halkı aydınlatacaksın, kıyıda, köşede, kuytuda, perde gerisinde, arka odalarda iş tutmayacaksın. Sana sorulduğunda hemen yanıt vereceksin. Halktan kaçmayacak, gizlemeyecek, gizlenmeyeceksin. Bizden ayrı, göklerden tepemize inmiş, kutsal, mübarek bir yaratık değilsin sen. Bu ağaçları, bu doğayı, bu yeşili koru diye sana emanet ediyoruz. Maaşını ödüyoruz senin. Sigortanı yatırıyoruz. Çoluğunu çocuğunu okutuyoruz. Altına araba veriyoruz. Niye? Bu işleri bizim adımıza takip et, koru, kolla, çalış, huzurumuzu kaçırma, rahatımızı bozma diye… Ey müdür, canımızı sıkma!
Hız kesmeyen ağaç katliamı
İdris Özyol
Yorumlar