Bisiklet sürmek oldukça keyifli bir spor ve size birçok çeşit sunuyor. Kendi içinde yol ve arazi, yani yol bisikletleri ve dağ bisikletleri olarak ikiye ayrılıyor. Bu ikili de kendi aralarında modellere ayrılıyor. Yol ve dağ ayrımını yaptıktan sonra ne istediğinize bağlı olarak modeller özelleşiyor, kişiselleşiyor.

Dağ bisikletleri arasında fazlasıyla dikkatimi çeken bir modelden bahsetmek istiyorum. Downhill (tepe inişi) bisikletleri; adı üzerinde dağlardan tepelerden kayalık, toprak demeden çılgınca süratlerle havalarda metrelerce uçuşlar yapmak için tasarlanmış bisikletler.

Bu bisikletler bol amortisöre ve büyük kuvvetli disk fren sistemine sahip. Grubu içinde en fazla amortisör mesafesine sahip, en sağlam bisikletler. Amortisör ve disk fren varsa bisikletin ağırlığı artar, bu bisikletlere grubunun en ağır bisikletleri de diyebiliriz. Ağırlığından dolayı bir dezavantaj, rampa çıkmaya düz yolda gitmeye pek de uygun değil. Bu bisikleti alıyorsanız amacı dışında yani iniş dışında kullanamazsınız. Tamamen iniş için tasarlanmış.

Sağlamlıktan bahsetmişken dünya şampiyonalarında karbon parçalar kullanılıyor. Kullanılan malzeme yani ‘karbon’ işin içine giriyorsa bisiklet dünyasında karbon demek para demek olduğu için bu oyuncaklar eğlenceli oldukları gibi biraz da pahalı.

Bu oyuncak beni fazlasıyla aşar ama yarışları birer efsane. Ekran başında baştan sona kadar o adrenalini yaşamadan hissedebileceğiniz başka bir yarış var mı bilmiyorum. En ünlüsü

Mountain of Hell, Fransız Alpleri'nde Les Deux Alpes kayak merkezinde düzenlenen ve dünyanın en büyük ve en ünlü toplu başlangıçlı dağ bisikleti yarışlarından biri. Her yıl düzenlenen bu etkinlik, binlerce dağ bisikletçisinin katılımıyla gerçekleşir ve yarışmacıları zorlu bir parkur ve çeşitli doğa koşullarıyla karşı karşıya bırakır.

Mountain of Hell, adını zorlu parkurundan alır. Yarış, sık ormanlık alanlardan, kayalık yamaçlardan, dik inişlerden ve teknik zorluklarla dolu patikalardan oluşur. Bu nedenle yarışçılar sadece rakipleriyle değil, aynı zamanda doğanın sunduğu meydan okumalarla da mücadele etmek zorundadır. Dakikalar içerisinde karlı zirveden yemyeşil bir alanlara geçiş yapmak inanılmaz ve bunu bir bisikletle yapıyorsunuz.

Yarış, genellikle bir "mass start" formatında gerçekleşir, yani binlerce bisikletçi aynı anda başlar ve ayrılarak parkuru tamamlamaya çalışır. Başlangıçta düşenler, çarpanlar ve uçanlar fazlasıyla oluyor. Amaç bir an önce onlardan sıyrılıp devam etmek.

Katılımcılar, sadece fiziksel dayanıklılıklarını değil, aynı zamanda dağ bisikleti becerilerini de test etmek zorunda.

Hem yarışmacılar hem de izleyiciler için unutulmaz bir deneyim sunar ve dağ bisikletinin sınırlarını zorlamanın yanı sıra doğanın güzelliklerini keşfetme fırsatı sağlar.

Bu maceraya kalbiniz dayanırsa izleyin. O heyecana mutlaka ortak olun.