Şiirlerinde olduğu gibi hayatını da dalga geçer gibi yazmıştır.
36 yıl gibi kısacık bir yaşamın özetidir aşağıdaki satırları;
‘1914’te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum.
9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım.
13’te Oktay Rıfat’ı, 16’da Melih Cevdet’i tanıdım.
17 yaşında bara gittim. 18’de rakıya başladım.
19’dan sonra avarelik devrim başlar.
20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim.
25’te başımdan bir otomobil kazası geçti.
Çok âşık oldum. Hiç evlenmedim, şimdi askerim.'
O, hayvanları konuşturan ve onlardan öğüt veren La Fontaine masallarını şiirsel bir anlatımla Türkçeye çeviren Orhan Veli.
La Fontaine çok zengin bir Fransız ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmiş.
Ömrü hayvanları gözlemleyerek geçmiş.
Onların ağzından çocuktan yetişkine öğütler veren masallar yazmış.
Tam bir burjuva olarak yaşamış
Orhan Veli ise orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş.
Parlak bir öğrencilik hayatı olmuş, şiirleri çok sayıda dile çevrilmiş.
1950 yılında 36 yaşında iken bir belediye çukuruna düşmüş.
Beyin damarı çatlamasına aşırı alkol tüketimi de eklenince vefat etmiş.
Türkiye’nin en önemli şairlerinden.
La Fontain ile yolları edebiyat alanında kesişmiş.
La Fontaine Masallarını Türkçeye çevirmiş.
Orhan Veli’nin kısacık yaşamına sığdırdığı en güzel iş!
Ham maddi, hem de manevi!
2017’de 20’nci baskısını yapan kitap 96 sayfa.
Bu kitaptan aşağıdaki bir Orhan Veli çevirisini seçtim.
O kitabı bulun, okuyun, zira öyle güzel hisseler alırsınız ki!
‘Arslan, Eşek ve Tilki birlikte avlanmaya çıkmış.
Her ne avlarlarsa, aralarında pay edecekler.
Anlaşmanın şartlarına uyacaklar.
Kocaman besili bir geyik ele geçirirler.
Arslan pay etme işini eşeğe verir. Eşek düşünür, taşınır, anırır.
Bin bir güçlükle geyiği üç eşit parçaya ayırır.
Aslan eşeğin kendisine layık gördüğü parçaya çok sinirlenir.
Zavallı eşeğin üzerine atılır ve onu parça parça eder.
Sonra pay etme işini tilkiye verir.
Tilki eşeğin başına gelenlerden dolayı çok korkmuştur.
En ufak parçayı kendisine ayırarak, gerisini aslana bırakır.
Aslan tilkinin bu hareketi karşısında çok memnun olur.
Yanına yaklaşıp, başını sıvazlar. Tilkiye sorar;
‘Bu terbiye ve nezaketi nereden öğrendin akıllı tilki?’
Tilki, “Size hakikati söyleyeceğim efendim” diye cevap verir.
‘Bu terbiyeyi, şurada yatan cansız eşekten aldım.’
Önemli şair, hikâye ve roman yazarlarımız gibi Sonbahar ölümlüdür.
Sevgiyle anıyorum.