Soyu tükendi diye bilinen Anadolu parsı, bu toprakların efsanesi. En hassas koruma eşiğimiz. Kritiğin de ötesi bir eşik. Çevreciler, doğa dostları, yaban hayatın, toprağın, suyun, ormanın, ağacın, çiçeğin, mavi derinliklerin, yeşil dünyanın korunması için mücadele edenler, bu konuda duyarlı olan isimler, bunun için mesai harcayan kurumlar, kuruluşlar bir sırrı büyük bir sessizlikle paylaşıyordu. Birkaç tane parsımız var. Yani yaşıyorlar. Soyları tükenmedi. Fakat manyağın biri, psikopat bir avcı, şöhret peşinde bir katil gidip vurabilir. Bu bilginin saklanma nedeni bu.

ANADOLU PARSI AFİŞE EDİLDİ
Gözümüzden bile sakındığımız, kendimizden bile sakladığımız bu bilgiyi Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı açıkladı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Tüm ihtişamıyla, bugüne kadar kaydedilen en net görüntülerinden biriyle, ormanlarımızın gizli kahramanı Anadolu parsı… Tüm imkanlarımızla bu kıymetli hazinemizi korumaya devam edeceğiz” dedi. İşi, gücü, görevi bu canlıyı korumak olan Bakan, Anadolu parsını hedef gösterdi. Niye yaptı bunu? Hiçbir makul, mantıklı, akla yatkın, vicdana uygun açıklaması yok.

MÜNASEBETSİZ BİR AÇIKLAMA
Böyle durumlar için ‘boşboğazlık’ denir, ama bu açıklama boşboğazlığı bile misliyle aşan bir şuursuzluk taşıyor. Bakan Yumaklı’nın bu gereksiz, münasebetsiz, saçma, hatta ölümcül, tehlikeli açıklamasından sonra bazı medya organları da coştu. “Anadolu parsı fotokapana yakalandı” dedi bazıları. En masum ifade buydu yine de. Çünkü “Anadolu Parsı bu kez fena yakalandı” diyen bile oldu. Kervana Cumhuriyet gazetesi de katıldı. Pars fotoğraflarını gören yazı işlerinin aklına hemen onu öldürmek gelmiş olmalı ki, rayiç değeri açıkladılar. Pars öldürmenin cezasının 30 milyon olduğunu Cumhuriyet gazetesinden öğrendik. 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası da bir detay olarak eklenmiş habere. Eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmek işte tam da böyle bir şey…

BU NE PERHİZ, BU NASIL KORUMA?
Doğal ve kültürel miras konusunda duyarlılığı, verdiği mücadeleyle tanınan arkeolog, yayıncı, yazar Nezih Başgelen de Bakan’ın açıklamasına tepki gösterenlerden biri. “Bunca yıl son kalan Anadolu Parsı için titizlenildi. Varlığı, yeri bilindi. Fakat korunması adına, bilenler asla dile getirmedi; getirilmesi de engellendi. Şimdi ise baştan aşağı sorumsuzluk örneği bir habercilik ile tüm sosyal medyada. Bu ne perhiz, bu ne tarz korumacılık?” diye sordu.

AKILLARINA ÖLDÜRMEK GELİYOR
“Anadolu Parsı fotokapandan kaçamadı. En net görüntüleriyle yakalandı” türünden başlıkların ise daha da abuk olduğunu söyleyen Başgelen, bu haberin yanına iliştirilen bir başka habere dikkat çekti: “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü cezaları güncelledi: Anadolu parsı avlamanın cezası 30 milyon lira”. Abuk ötesi… Başgelen’in tepkisinden bir detayı daha aktaralım: “İran ülkedeki parsların korunması için yaşam alanlarını tümüyle insan girişlerine yasakladı. Zarar görmemeleri için de her türlü tedbiri alıyor. Umarız Anadolu parsı bu tarz afişe edilmekten zarar görmez”. Pars İran’ın ulusal sembolü, milli hayvanı… Onlar koruyor, biz teşhir ediyor, hedef gösteriyoruz. Yazık bu ülkeye!