İnsanoğlu yüzyıllardır tanrıya dönüştüreceği kutsal varlıklara ihtiyaç duymuş.

Örneklerini uzak ve yakın tarihimizde bolca gördük, görmeye devam ediyoruz.

Bu kutsal varlıklar politikacı da olmuş, asker de. Film yıldızı, dolandırıcı ve sporcu da olmuş. Hatta aziz ve amansız haydut da olabilmiş. İnsan denilen varlık o tanrıyı çok sevdiğinden doğmamış bu ihtiyaç.

Korku ve güce tapma, güçlüden yana olma!

Popülerliğin sunaklarına oturtulan ve adeta tapılan bu kişiler Fransızların deyimi ile aslında yeryüzü için birer Kutsal Canavar'dır.

Bunlar, insanlığı felakete, milyonlarca insanı ölüme götüren kutsal canavarlardır!

Örneklerini saymakla bitmez!

***

Nobel ödüllü yazar Elias B.Canetti'nin iki önemli yapıtı bulunuyor.

Körleşme ve Kitle ve İktidar

Canetti kitaplarında biat ve iktidar ilişkisini, Nazi faşizminin ayak sesleri üzerinden Körleşme adlı romanında duyurur.

Kitle ve İktidar romanında ise bir iktidar simgesi olan Hitler'e bağnazlık derecesinde itaat eden kitlenin iktidarla birlikte birbirlerini nasıl çoğalttıklarını sosyolojik yönden inceler, irdeler.

İnsanlar arasında emir ve itaat ilişkisinin nasıl biçimlenerek saldırganlık mekanizmalarına dönüştüğünü bunun sonucunda ise emredilen kişide bir itaat saplantısının oluştuğunu, düşünme, yargılama ve karar verme güdülerinin yok olduğunu görürsünüz.

***

Şiirlerinde özgür ve sınır tanımaz bir bilge. Dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla tanımlayan, çağını aşarak evrenselliğe ulaşan fikir adamı, Ömer Hayyam yaklaşık bin yıl önce ne güzel söylemiş;

'Celladına aşık olmuşsa bir millet

İster ezan ister çan dinlet

İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet

Müstahaktır ona her türlü zillet'

Kutsal canavarlara biat etmeyen, düşünen, araştıran ve doğruyu bulan, kendisini yönetecek liyakat sahibi; yeterlilik ve yeteneğe sahip insanların çoğalacağı bir dünya umudunu kaybetmeyelim.

Saygılarımla