Yeni ekonomi modeli ile ‘yaptım oldu' vergileri, enflasyonun yükselişi ve dahası ağırlaşan yaşam koşulları, milletin omzunda taşınması zor bir yüktü. Sistemin getirdiği bu ekonomik yük, son virajla milletin omzundan indi, boğazına çöktü sanki. Kimsede tık yok. Aylıklara bile refah payı geldi ama memlekette refah bir türlü artamadı. Da, yoksulluk payı artıyor değil mi ne dersiniz?

***

Ülkede ekonomik kriz giderek büyürken vatandaş da, sosyal yardım almadan yaşamını sürdürmekte zorlanır olmuş. Ülkenin refah seviyesi yükseleceğine, gün geçtikçe daha da derinleşen bir krize sürüklenir olmuş. İşsizler ordusu giderek büyümüş ve 12 milyona dayanmış. Herhangi bir işte çalışmayanların sayısı ise katlanarak büyür olmuş. Hadi gel buyur, nereden başlayıp nerede noktayı koyacaksan. Vatandaş nasıl geçinecek, nasıl karnını doyuracak? Yanıtı olan var mı? Ama yaşamaya devam. Hani şu belleğimize yerleşen sözcük 'enflasyon ve fahiş zamlar' almış akılsız başını gidiyor. Gıda enflasyonu olmuş yüzde bilmem kaç. Rakamsız konuşsak olmuyor, rakamlar ise başımızı döndürüyor.

***

Yani geldiğimiz noktada ülke ekonomisini, sadece ekonomistler değerlendirmiyor. Zira vatandaş ekonomiyle yatıp, ekonomiyle kalkıyor. Onun da gündemi, ülkemizde uygulanan ekonomi politikaları ve sonuçları. Ana Haber bültenlerinde, uzman yorumlarını sıkı takip eden vatandaş, kendi çapında mecburen ekonomist oldu! Günlük sohbet yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon. Farkındasınız değil mi, hep yüksekten uçuyoruz.

***

Belli ki vatandaş mevzuya vakıf. Ama bütçesinin belini doğrultamıyor bir türlü. Zamlar da nefes aldırmayınca çare arıyor. Ve de çareyi bireysel kredi çekmekte buluyor, kredi faiz oranlarının arttığını bile bile. İyi de çare de vatandaşın derdine çare oluyor mu, hayır olamıyor. Neymiş efendim, bankalar kredi musluklarını kapatmış, kredi vermiyormuş. Acaba diyorum, banka da kendini koruma altına mı alıyor dersiniz, hani kredi faizleri yükseldi ya.

***

Yani memleketin de vatandaşın da durum ahval-i böyle. Düşürülmesi beklenirken oranları artan ÖTV'ler KDV'ler, çığırından çıkan zamlar, bir türlü çare bulunamayan işsizlik, patlayan kredi kartları ve dahi tükenen alım gücü. Velhasıl-ı kelam, yurdum insanı borç kıskacında, borçlar faiz kıskacında. Konuşuyoruz ama derdimizi anlayan var mı? Gidişat pek de hayra alamet değil. Güvenini yitirmiş vatandaştan sevgilerle!