Evrenin sırrı… Yani çekim yasası.
Bunu öğrendiğimde, hayatın sırrını çözmüş gibi bir hisse kapılmıştım. Sanki tüm şifre buydu. Müthiş bir rahatlama ve gülümsemeyle devam etti hayatım.
Çekim yasası; aslında hayatın akışında, her an, siz farkında olmasanız dahi sürekli işliyor.
Yani tüm bu evreni, sipariş verebildiğiniz bir alışveriş sitesi olarak düşünün!
Yalnızca, zihninizden ve kalbinizden geçirmeniz bu siparişin alınmasına yetiyor.
Hiç; büyük hayaller kurmaktan sırf olmazsa üzülürüm düşüncesiyle vazgeçtiniz mi? Bence cevabınız en az bir kere bile olsa evet olacaktır. İşte buradaki problem, olmama ihtimalini düşünmek. Kilit nokta aslında tam da bu…
Çok istediğimiz bir şeyin olmama sebebi, aslında hayalinizin içerisinde bile kötüyü hala düşünüyor olmak. Evet, ben para kazanacağıma inanıyorum derken bile aklınızdan olumsuz bir düşünce geçtiği an, çekim yasası aksi yönde işlemeye başlıyor. Aslında şimdi, şu an yaşadığımız her şey geçmiş düşüncelerimizin bize gösterimi.
Sadece arkanıza yaslanın ve izleyin.
Plasebo etkisinden bir örnek vermek istiyorum.
Nedir plasebo etkisi? Aslında pek de etkisi olmayan bir ilacı, tedavi sırasında hastaya veriyorlar ve hasta iyi olacağına inanarak ilacı içtiğinde gerçekten de etkisini görüyor.
Hayatımı değiştirdiğine inandığım, çekim yasasını konu alan ‘The Secret’ kitabında ise şu cümlelere yer veriyor Rhonda Bryne: “Düşünceler manyetiktir ve frekansları vardır. Siz düşünürken düşünceleriniz evrene yayılır ve manyetik güçleriyle aynı frekanstaki bütün benzerlikleri mıknatıs gibi çekerler. Gönderilen her şey kaynağına geri döner. Ve ‘siz’ o kaynaksınız.”
Bana göre çekim yasasının en doğru ve mantıklı tanımı da budur.
Enerjimizi televizyon istasyonlarındaki vericiler ve düşüncelerimizi ise televizyondaki görüntülere dönüşen frekanslara benzetebiliriz.
Kendi enerjinize hükmedebilmek için, güzel şeyleri hak ettiğinizi düşünerek hayal ettiklerinize sahip olacağınıza olan inancınızı yükseltmelisiniz. Düşüncelerinizi hayallerinizin derinliklerinde ufacık bir kaygıya dahi yer vermeksizin özgür bırakın. Göreceksiniz ki içinizde başlayan bu mutluluk hayatınızda izleyeceğiniz müthiş bir film gibi akacak.
İyiyim de ve iyi ol!...