1903 yılından beri hiç ara vermeden düzenlenen, sadece dünyanın en iyi bisikletçilerinin kıyasıya mücadele verdikleri en prestijli bisiklet yarışı Tour de France…

20’den fazla etaptan oluşan ve 3500 kilometrelik parkura adını altın harflerle yazdıran bisiklet dünyasının efsane isimlerinden olan Mark Cavendish, bu bisiklet yarışında 34 birincilikle dünya rekorunu Eddy Merckx ile paylaşıyor.

Mark Cavendish sadece hızlı bir bisikletçi değil, aynı zamanda azimli bir sporcu ve rekabetin zirvesine çıkmış bir isim. “Mark Cavendish: Asla Yetmez” belgeselini izlerseniz bu adamın ne kadar deli ve ne kadar sınır tanımaz biri olduğunu da anlarsınız. Belki de bu tarz sporlarda deli olmak gerekiyor.

Bisiklet; her ne kadar bireysel bir spor olarak görünse de böylesi dünya çapındaki yarışlarda tamamen takım sporuna dönüşüyor. Takım yarış boyunca seni taşıyor sen de takımı final çizgisine taşıyorsun. Tamamen ekip çalışması.

Mark Cavendish, 21 Mayıs 1985 tarihinde Man Adası'nda dünyaya geldi. 2007 yılında da profesyonel bisiklet kariyerine adım attı. Çok geçmeden adından bahsettirmeye başladı.

‘Manx Missile’ yani ‘Man Adası Füzesi’ takma adıyla anılmaya başlandı. Bu takma ad onun sadece hızını değil, azmini ve sınır tanımazlığını da ifade ediyor.

Çalışmaları ve azmi onu başarıyla buluşturdu. 2011 yılında her profesyonel bisikletçinin hayali olan Tour de France yarışına katıldı ve bu yarışta yeşil formayı almaya hak kazandı.

Aynı yıl içinde Kopenhag'da düzenlenen UCI Yol Dünya Şampiyonası'nda Cavendish, dünya şampiyonu unvanını elde etti. Finiş çizgisindeki güçlü sprinti, onu bisiklet tarihine geçiren anlardan biri haline getirdi. O artık bir efsaneydi.

Hastalığı ve sakatlıkları nedeniyle bir dönem çöküşe geçti. Psikolojisi bozuldu, uzun bir süre birincilik göremedi. Bütün bunlar hayatı bisikletten ibaret olan bu adamı fazlasıyla yıktı. Ama o bir şekilde geri dönmeyi bildi.

Yeniden ayağa kalkan Cavendish, 2021'de Deceuninck-Quick-Step ile olan işbirliğiyle eski zaferlerine geri döndü.

Mark Cavendish'in bisiklet dünyasında bıraktığı izler sadece zaferlerle değil, aynı zamanda zorluklara karşı duruşu ve spor sevgisiyle de dolu. Hala pedal çevirme azmi ve hızıyla tüm bisikletseverleri büyülemeye devam ediyor. Onun hikayesi sadece bir bisikletçinin değil, bir şampiyonun nasıl yükseldiğinin de bir portresi...

2023 yarışında omzunu kırarak yarışa veda etti. Ama en çok merak ettiğim 2024 yarışına katılacak mı? Ondan beklediğim performans bu yılki yarışa da katılıp 35 birincilikle tarihe geçmesi ve bisiklet kariyerini zirvede bırakması. Benim gibi bütün dünya da 29 Haziran’da başlayacak yarışları merak ediyor.

Tour de France 2024 heyecanı benim için şimdiden başladı.