Hepimizin bildiği gibi mart ayı itibarıyla ramazan dönemi başlayacak. Bu uzun soluklu, sabır, arınma ve anlayış döneminde doğru beslenme düzeni ile vücudumuzu daha dinç ve sağlıklı tutmamız mümkün.
Ramazan döneminde beslenme düzeni, oruç tutan bireylerin hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarını korumaları açısından büyük önem taşır. Bu süreçte vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılayabilmek için sahur ve iftar öğünlerinin dengeli, çeşitli ve düzenli olarak tüketilmesi gerekmektedir.
Sahurda, uzun saatli açlık dönemine hazırlık yapabilmek için kompleks karbonhidratlar, protein ve sağlıklı yağlar içeren besinler tercih edilmelidir. Tam buğday ekmeği, yulaf ezmesi, yumurta, süt ürünleri, taze meyve ve sebzeler gibi besinler sindirimi yavaşlatıp, uzun süre tok kalmayı sağlar. Ayrıca, sahur sırasında yeterli miktarda su içmek, vücudun gün boyunca susuz kalmaması için elzemdir. Su, metabolizmanın düzenli çalışmasına ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
Orucu açarken ise geleneksel olarak hurma ve su ile orucun açılması önerilir. Hurmanın içerdiği doğal şeker, kan şekeri seviyesinin ani düşüşünü engelleyerek vücuda yavaş bir başlangıç sağlar. Ardından hafif bir çorba ve sindirimi kolay diğer besinlerle ana öğüne geçilmelidir. İftarda, protein kaynakları (tavuk, balık, baklagiller), lif yönünden zengin sebze ve meyveler ile tam tahıllı ürünlere yer verilmelidir. Bu öğün, hem enerji ihtiyacını karşılayacak hem de sindirim sistemini yormayacaktır.
Ara öğünlerde ise taze meyve, yoğurt, kuruyemiş gibi doğal ve besleyici gıdalar tercih edilebilir. Kafein ve şeker oranı yüksek içeceklerden kaçınılmalı; bunun yerine, bitki çayları ve şekersiz doğal içecekler tüketilmelidir. Düzenli ve yeterli su tüketimi, oruç süresince vücudun su ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlar.
Sonuç olarak, Ramazan döneminde beslenme düzeni, planlı sahur ve iftar öğünleri, doğal ve dengeli besin seçimleri ile desteklenmeli; vücut ihtiyaçlarına uygun şekilde ayarlanmalıdır. Bu sayede oruç tutmanın getirdiği zorluklar minimize edilerek, hem enerji hem de sağlık dengesi korunabilir.
