Kuzeyde zenginlik ve refah, güneyde yoksulluk ve savaş!

Ve güneyden kuzeye doğru göç.

Son yıllarda refahı kuzeyde arayan milyarların göç dâhil her yolu denediklerinin farkında mısınız? Dünyanın başındaki en büyük dert bugün için budur.

Yoksulluk başkaldırmıştır.

“Bölgemiz sıkıntılı”, ya da “Çevremiz yoksul dolu”

Coğrafya ülkelerin kaderini belirler doğru ama ülkeler de o kaderi yönetebildikleri kadar vardır.

Türkiye acaba kaderini değiştirmek istediği için mi bu kadar sıkıntılı?

Bunda samimi mi?

Samimi ise, bunu doğru mu yapıyor, yoksa yolu mu yanlış?

***

Amerika ve Avrupa’nın, Türkiye’ye “Kontrol altında tutulması gereken ülke” muamelesi yaptığını biliyoruz. Fakat şunu da unutmayalım;

“Bir güç ne kadar büyük olursa olsun, yalnızlaştıkça güçsüzleşir.”

Yalnızlaşmadık mı? Çevremizle kavgalıyız.

Bu mücadelemizde hangi ülkeler yanımızda?

Bilindik dostlar dışında kaç ülke ile dostluk duyguları içindeyiz?

***

Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre dünyanın en mutlu ilk 10 ülkesi şöyle;

Norveç, Danimarka, İzlanda, İsviçre, Finlandiya, Hollanda, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya ve İsveç. ABD 14’üncü sırada yer alıyor. Norveç ve Danimarka uzun yıllardır dünyanın en mutlu insanları zaten.

Onlarda mutluluk kronik!

Sadece yıllara göre iki ülke yer değiştiriyor.

Mutluluk onların kaderi olmuş.

En mutsuz ülkeler ise Afganistan, Brundi ve Tanzanya.

Türkiye 155 ülke arasında 106’ncı sırada.

Ölçütler ne olursa olsun bizimki ‘Kronik Mutsuzluk!’

***

Haftanın bu ilk yazısı ile size mutsuzluk aşılamak istemiyorum.

Öyle bir niyetim yok!

Bu kaderi değiştirmek bizim elimizde.

Bir kahraman aramamıza da gerek yok.

Öyle zengin bir ülkede yaşıyoruz ki.

Zengin ülkenin yoksul bekçileriyiz.

Bu kaderi değiştirmek bizim elimizde

Yeter ki gerçeği görelim, doğruyu bulalım istiyorum.