Eskilerin mutfakta baş tacı ettiği, sofraların en doğal lezzeti olan kuyruk yağı, şimdi bambaşka bir alanda adından söz ettiriyor; güzellik! Evet, yanlış duymadınız. Son zamanlarda sosyal medyada hızla yayılan ve güzellik sevdası hiç bitmeyen kitlelerin dilinden düşmeyen o efsane ürün kuyruk yağı; cilt ve saç bakımında adından bahsettiriyor.

Kuyruk yağı... Hani şu eskiden babaannelerimizin ‘Yemeğin içine azıcık koydum, tat verir’ dediği ama biz çocukken gerek kokusundan gerekse görünüşünden dolayı  ‘ıyy’ diye burun kıvırdığımız şey var ya... İşte o, şu an güzellik dünyasının en popüler cilt bakım ürünü olmuş. Çok yakında kozmetik devlerinin reyonlarında görürseniz şaşırmayın.

Kuyruk yağı et yemeklerinin vazgeçilmez lezzetidir. Çoğumuz her ne kadar burun kıvırsak da bu lezzetle büyüdük ve bu lezzete alıştık. Damağımıza oturmuş bir tat, onsuz et yemekleri yavan ve tatsız gelir. Son çeyrek asırdır sağlıklı beslenme adına pabucu dama atılmaya başlansa da çoğumuzun buzluğunda yerini korumaya devam ediyor. Kuyruk yağı, yüksek oranda doymuş yağ asitleri ve vitaminler içeriyor. Bir o kadar faydalı ama ölçüsü kaçarsa da kendinizi kardiyoloji polikliniğinde kolesterolünüzü düşürmek için bulabilirsiniz. Şu reklamlar nasıl içimize işlediğiyse beynimin içinde dönen  ‘doymuş yağ oranı düşük, doymamış yağ oranı yüksek’ cümlesini kurmadan geçemeyeceğim. ‘Tamam tamam’ yemiyoruz. Yesek de kimseye söylemiyoruz.

Doğal olan her şeyin yeniden değer kazandığı bu çağda, kuyruk yağı da efsane bir dönüş yaptı. Kimsenin ağzı sulanmasın çünkü bu sefer yemiyoruz, sürüyoruz. Kimi ‘yeni nesil bakım yağı’ diyor, kimi ise ‘nenemin güzellik sırrı’… Fakat işin ilginç yanı şu ki; içerisinde barındırdığı yüksek oranda doymuş yağ asitleri ve vitaminler onu cilt için doğal bir nemlendirici haline getiriyor. Cildi hem nemlendiriyor, hem de esnekliğini arttırıp parlaklık kazandırıyor. Üstelik kimyasal da içermediği için ürünü deneyen deneyene. Tavsiyeler havada uçuşuyor. Yüzüne süren de var saçına süren de, kırışıklıklarının geçtiğini söyleyen de. Hatta doğal botoks etkisi yarattığını iddia eden de var. Tabii ki her şeyde olduğu gibi burada da ölçü önemli, sonuçta her cilt tipi aynı değil. Kuyruk yağı mucizevi olabilir ama fazlası gözenekleri tıkayabilir, yağlı ciltlerde sivilcelenmeye neden olabilir. Ona iyi gelen sana iyi gelmeyebilir. Dikkatli olmak lazım, güzellik ararken mevcut olanından da olmayın.

Raflarda bin bir türlü kremler, serumlar, maskeler… Kliniklerde botokslar, dolgular, cerrahi müdahaleler… Güzellik dev bir sektör haline gelse de insanlığın bu güzellik arayışı hiçbir zaman bitmeyecek gibi. Aynadaki yansımasıyla hiçbir zaman barışamayacak insanoğlu. Bu akım üç-beş kişiyi tatmin edecektir gerisi yola devam… İşin komik tarafı güzelliğin sırrı belki de yıllardır gözümüzün önündeydi ama biz onu sadece kavurma kokusuyla tanıyorduk.  Belki de güzellik, biraz cesurca kokmayı göze alabilenlerindir. Şimdi herkes bir adım geri çekilsin, çünkü kuyruk yağıyla ışıldayan yeni bir çağ başlıyor!